Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 32 No’lu Metal Sanayi Meslek Komitesi Meclis Üyeleri pandemi sürecinin sektöre etkilerini değerlendirdi. Pandemi ile birlikte Uzakdoğu ülkelerine uygulanan ambargo nedeniyle piyasaların hareketlendiğini kaydeden Meclis Üyeleri, sektör adına hareketli bir 2020 yılını geride bıraktıklarını belirtip, 2021’de daralma yaşanabileceğini anlattı.
MTSO Yönetim Kurulu Başkanı ve 32 No’lu Metal Sanayi Meslek Komitesi’nden Meclis Üyesi Ayhan Kızıltan ve Komite Meclis Üyesi Serhat Servet Dövenci, sektöre ilişkin değerlendirmeler yaptı. Metal sektörü açısından belirsizliklerin hakim olacağı bir 2021 yılı beklediklerini belirten Meclis Üyeleri, banka kredilerinin yüksek faiz oranlarından kalifiye eleman bulunması sırasında yaşanan zorluklara, covid 19’un üretime etkilerinden ihracat için gerekli konteyner bulunamaması nedeniyle karşılaştıkları sıkıntılara kadar bir çok konuyu değerlendirdi.
Kızıltan: “Personel ihtiyacını karşılamak adına eğitim sistemi gözden geçirilmeli”
MTSO Yönetim Kurulu Başkanı ve Kızıltanlar Makine Sahibi Ayhan Kızıltan, metal sektörünün pandemiden olumsuz etkilenmeyen sektörler arasında yer aldığını bildirdi. Avrupa’da bu süreçte üretim olmaması nedeniyle Türkiye’ye talebin arttığını kaydeden Kızıltan, paralelinde iş hacminin de arttığını anlattı. En ciddi sorunun ise yükselen döviz kurları nedeniyle yaşandığını ifade eden Kızıltan, sermaye ihtiyacının da geçmişe göre arttığını ifade etti. Pandemi sonrasında Uzakdoğu ülkelerine uygulanan ambargo nedeniyle yurtdışından metal girişi olmayınca metal sektöründe iş hacimlerinin de arttığını kaydeden Kızıltan, “İş hacmi artınca talep de arttı. Artan talebe yetişmenin zorlaşması da metal fiyatlarının yükselmesinde etkili oldu” dedi.
Pandemi döneminde zaman zaman üretimde aksaklıklar yaşandığına da değinen Kızıltan, kovid nedeniyle işe gelmeyen işçi sayısının arttığını, hasta olmasa dahi temaslı olması nedeniyle devamsızlıklar yaşandığını ve talep artsa da bu artan talebi bir süre karşılamakta zorluk çekildiğini bildirdi. Yetişmiş elemana ihtiyacın her geçen gün arttığını, gelişen sektörün ihtiyaçlarına artık mevcut personelin yanıt vermekte zorlandığını da dile getiren Kızıltan şu değerlendirmeleri yaptı:
“Metal sektörü her geçen gün büyüyor. Bu da personele duyulan talebi artırıyor. Oysa piyasada yetişmiş eleman bulabilmek neredeyse imkansız hale geldi. Çünkü artık endüstri meslek liseleri yeterli sayıda mezun vermiyor. Mezun olanlar da sektöre gelmek yerine büyük fabrikalara gitmeyi tercih ediyor. 4+4+4 Eğitim sistemi nedeniyle çıraklık da artık kalmadı. En kısa sürede eğitim politikası değiştirilerek yeni endüstri meslek liseleri açılmalı ve bu liseler özendirilip öğrencilerin gitmesi için teşvik edilmeli. Bu yalnızca makine metal sektörünün değil hemen her alanda yaşanıyor. Ülkemizin, ekonomimizin gelişmesi, güçlenmesi sanayiden üretimden geçiyorsa eğer, gerekli altyapıyı oluşturmamız kaçınılmaz.”
Dövenci: “2020 iyiydi ama 2021 için tedirginiz”
İyi bir yılı geride bıraktıklarını ifade eden 32 No’lu Komite Meclis Üyesi ve Santek Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Serhat Servet Dövenci, bu olumlu tabloda Uzakadoğu’ya uygulanan anti dampingin önemli rol üstlendiğini bildirdi. Ancak aynı iyimser tablonun 2021 de devam edip etmeyeceğini öngöremediklerini belirten Dövenci, “Yeni yıldan itibaren anti dampingler yüzde 30’dan yüzde 10’a düştü. Bu da tüm malların ülkemize girmeye başlamasını sağladı. Sektör yeniden zorlanmaya başladı. Mevcut siparişlerimizde sorun olmaz ama önümüzdeki süreçte yeniden bir daralma yaşanabilir” değerlendirmesini yaptı.
İç piyasada maliyetlerin gün geçtikçe arttığını, yurtdışında ise Dolar ve Euro’nun giderek düşmesi nedeniyle sıkıntı yaşadıklarını belirten Dövenci, birkaç ay içinde sipariş almakta zorlanabileceklerine dikkat çekti.
Banka kredi faiz oranlarına da değinen Dövenci, oranların yüzde 21’lere yükseldiğini söyledi. Geçen yılki gibi yüzde 8-10 aralığına inmesini beklediklerini anlatan Dövenci, “Önceleri çalışmalarımızı banka kredileri ile finanse edebiliyorduk. Şimdi o da zorlaştı. Vadeli satışlar zorlaşıyor, kur nedeniyle sıkıntı var. Sıcak para önümüzdeki günlerin sorunu haline gelebilir” dedi.
İhracatta yaşadıkları bir diğer sıkıntı olarak konteynerları gösteren Dövenci şunları söyledi:
“İhracatçılar konteyner bulmakta zorlanıyor. Sorun Türkiye genelinde yaşanmasına rağmen Mersin’de çok daha fazla hissediliyor. Çözüm için ürünleri zaman zaman İstanbul’a göndermek zorunda kalıyoruz ama maliyetleri artırıyor.”
Yaşanan konteyner sorununun maliyetleri artırdığını, geçmişte 1700 dolara taşınan ürünlerin artık 3 bin dolara taşındığını bildiren Dövenci, “Ancak geçmişten verdiğimiz fiyatlarda nakliye dahil olması nedeniyle bugün zarar ediyoruz. İlerideki fiyatlarımızın da yüksek olacağını düşünürsek rekabetçi olamayacağız ve sıkıntıya yol açacak” diye konuştu.