Milletvekili Talat Dinçer, önergesinde Milli Eğitim Bakanlığı'nın, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı ile imzaladığı "Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum" (ÇEDES) projesi kapsamında okullarda yürütülen etkinlikler giderek yaygınlaşıyor. Proje kapsamında "manevi danışman" olarak görevlendirilen imamlar, vaizler, din hizmetleri uzmanları ve Kur'an kursu hocaları, okullarda öğrencilere "değerler eğitimi" veriyor, seminerler gerçekleştiriyor. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından değerler eğitimi için belirlenen dokuz konu ve alt başlıklar şunlardır: Sabır, Hastalık ve Musibetin Anlamı, Bir Hayat Gerçeği, Ölüm ve Ötesi, İnancın Bireysel ve Toplumsal Hayata Etkileri, Dua ve İbadetin Hayatımızdaki Yeri, Ramazan Ayı ve Oruç, Peygamber Sevgisi.
MAKET MEZAR VE PSİKOLOJİK TRAVMA TARTIŞMALARI
Türkiye'nin farklı kentlerinde, ÇEDES kapsamında öğrenciler hem okullarda hem de okul dışı etkinliklerde din görevlileriyle bir araya geliyor, camilere, il, ilçe müftülüklerine ya da çeşitli derneklere ziyaretler düzenleniyor. En son Kars ilinde Merkez İmam Hatip Ortaokulu’nda, ÇEDES projesi kapsamında "sabır" konusunu işlemek amacıyla okulda bir maket mezar kuruldu ve annesini kaybeden bir öğrenci, maket mezar başında ağıt yaktı. Okulun sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, "ÇEDES projesi değerler kulübü Ocak ayı sabır temalı etkinliğimiz gerçekleştirilmiştir. Öğrencimiz vefat eden annesine özlemini sabır temasıyla sahnelemiştir" ifadeleri kullanıldı. ÇEDES Projesi kapsamında İzmir’de 842 okula imam, müezzin, vaiz, din hizmetleri uzmanı ile kuran kursu hocaları gönderilip okullarda değerler eğitimi verebilmek için ‘’değerler kulübü’’ kurulacak söylentileri ve bu projenin diğer ayakları da Tekirdağ ve Eskişehir’de hayata geçmesi yurt genelinde yayılacağı da öngörüler arasında yer alıyor. Ancak projenin uygulamaları ve içeriği, eğitim camiası, öğrenciler ve veliler arasında çeşitli endişelere yol açmıştır. Bu endişelerin başlıca sebepleri, öğretmenlerin pedagojik yetkinliklerine sahip olmayan din görevlilerinin öğrencilere değerler eğitimi vermesinin pedagojik açıdan sakıncalı olduğu ve çocukların psikolojisinde olumsuz etkilere yol açabileceğidir. Ayrıca, bu tür uygulamaların, öğretmenlerin yerine din görevlilerinin devreye girmesiyle eğitimdeki laiklik ilkesi ile bağdaşmamaktadır.
ÇEDES projesinin gerek kapsamı gerekse uygulama biçimi, öğrencilerin eğitim ortamında yaşadığı travmalara ve sosyal değerler konusunda kafa karışıklığına neden olabilir. Din görevlilerinin, okulda verilen değerler eğitimi dışındaki konularda da aktif rol alması, birçok açıdan tartışma konusu olmuştur. Türkiye’nin çeşitli kentlerinde ÇEDES’e karşı sokağa çıkan veliler, tepkilerini dile getirerek, çocuklarının olumsuz etkilendiğini belirtmiş, geçmişte Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) ve bazı vakıflar arasında imzalanan benzer protokoller yargı kararıyla iptal edilmiştir. Diğer bir konu da imamları okullara devşirerek öğretmenlere haksızlık yapılmasıdır. Binlerce öğretmen adayları atama beklemektedir. Çocukları okullarda öğretmenlere emanet ediliyor, tüm gerekli eğitimleri öğretmenler tarafından verilmelidir. ‘’ÇEVREMİZE DUYARLI, DEĞERLERİMİZE SAHİP ÇIKMALIYIZ’’ bunu yaparken çocuklarımızın psikolojisini bozmadan, beyinlerini olumsuzluklarla doldurmamalıyız. Eğitimi tehdit eden, velileri endişelendiren bu projenin Anayasamızın 98’nci Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’ nün 104 ve 105’nci maddeleri gereğince Meclis Araştırmasını arz ve teklif ederiz.” İfadelerini kullandı.