2019 – 2020 eğitim ve öğretim yılı 09 Eylül tarihi itibariyle başladı. Başladı ama yine sancılı bir başlayış oldu bu.
Gün geçmiyor ki velilerin gerek okul kayıt ücretleri, kıyafet, malzeme talebi isteklerine yönelik şikayetlerini duymayalım.
Her okul kayıt döneminde hortlayan bir sorun olan okul kayıt ücretleri, Milli Eğitim Bakanlığı’nın “Kayıt Ücreti Alınmayacak” çıkışlarına rağmen birçok okulda alınmaya devam ediyor. Hangi haklı gerekçeyle alınır bilinmez ama halen bir çözüm bulunmuş değil. Veliler bu durumdan oldukça şikayetçi ama seslerini duyuramıyorlar.
İkinci bir mesele de okullarda devletin verdiği ücretsiz kitaplara ek istenen yardımcı kitaplar. Birçok veli evladının daha iyi yerlere gelmesi için fedakarlık yaparak bu yardımcı kitapları alıyor. Yüksek fiyatlarla satılan bu kitapları alamayan veliler de çıkıyor elbet ama yapacak bir şey yok evlat var ortada. Mec-bu-ren almak zorunda kalınıyor. Peki devletimiz ücretsiz dağıttığı kitapları daha detay içerikli hazırlasa bu yardımcı kitaplara ihtiyaç duyulmasa. Neden bu sorun kökten çözüme kavuşturulmuyor?
Üçüncü bir mesele de kıyafet. Her okul kendisi için ayrı bir kıyafet belirliyor ve bu kıyafetler her ilde birkaç firmanın tekelinde fahiş fiyatlarla satılıyor. Diğer esnaf mağdur. Ülkenin birçok ilinde esnaflar, odalar, veliler bu durumdan şikayetçi. Veliler fiyatların yüksekliğinden, esnaf ve odalarda birkaç kişinin tekelinde olmasından şikayetçi.
20 TL’lik tişört üzerine 5 TL’lik okul rozeti dikilerek 50 TL’ye satılıyor. Neden? Rekabet yok. Çünkü tekelleşmiş.
Sosyal medyada gezinirken bir okul eşofmanının 250 TL gibi bir rakama satıldığına dair bir yazı okudum ve gecenin bu vaktinde bu makaleyi kaleme alma ihtiyacı duydum. Belki birileri duyar, görür, okur da vatandaşların feryadına kulak verir diye düşündüm. Umarım işe yarar. Yahu arkadaş en marka mağazaya girseniz dahi bu fiyata eşofman olmaz. Ne yapmaya çalışıyorsunuz?
Önceden bir kara önlük, bir de beyaz yaka vardı. Rozetler de genelde okul kantinlerinde satılır, veliler oradan alır, önlüğün sol üst kısmına kendileri dikerdi. Tamam öğrencileri kara önlükten kurtarıp, modern bir konuma getirmek istiyorsunuz (kıyafetle modernlik olacaksa tabi) ama neden vatandaşlara eziyet ediyorsunuz. Zaten millet ay sonunu zor getiriyor. Düşünsenize birden fazla çocuğu olanlar ne yapacak? Küçük olanlar her zaman ki gibi büyüklerinin eskisini mi giyecek? Onların yeni giymeye hakkı yok mu?
Hadi onu da geçtik. Bu kıyafetler zorunlu tutuluyor. Yahu bu kıyafeti alamayan bir çocuk arkadaşları nezdinde nasıl bir duruma girecek. Küçük yaşta psikolojikmen çökecek. Ondan sonra da psikolojisi bozuk bir birey olacak. Hayata küsecek belki de. Sonra bir bakmışsın ileride istemediğimiz sonuçlar meydana gelecek. (Kötümser olmak istemiyorum. O nedenle detay vermedim)
Milli Eğitim Bakanımız Sayın Ziya Selçuk bu konuya duyarlı yaklaşır diye ümit ediyorum. Dahası Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan bir talimat vererek Sayın Milli Eğitim Bakanı’ndan konuya çözüm bulmasını isteyecektir diye düşünüyorum.
Yapılacak bir şey var. Kıyafetler her esnafta satılmalı. Hem esnaflar kazanmalı, hem vatandaş kazanmalı. Tekelleşmeden çıkmalı.
Bu konuda yorumlarınızı bekliyor olacağız.