Onlar yıllarca dirsek çürüterek Üniversiteyi tamamlamış, ellerinde diploma ile mesleklerini yapmayı amaç edinen Üniversite Mezunu İşçiler. Kamu Kurum Kuruluşlarında Belediyelerde ve KİT'lerde işçi statüsünde çalışıyorlar ve tek istekleri memur olabilmek.
Aslında fazla bir şey de istemiyorlar. Talepleri yeni bir istihdam değil sadece statü değişikliği. Bu talepleri bütçeye ek bir külfette getirmeyecek, aksine külfeti azaltacak cinsten. Neden külfeti yok? Çünkü zaten devlet kurumlarından maaş alıyorlar. Neden azaltacak? Çünkü işçi oldukları için ikramiyeleri var ve işçi olarak daha fazla maaş alıyorlar.
Ekonomik zorlukların yaşandığı günümüzde maaşlarının düşmesi, ikramiyelerinin ortadan kalkması pahasına memurluğa geçiş için birleşmişler ve Üniversiteli İşçiler Platformu adıyla bir de platform kurmuşlar. Onlar işin manevi boyutuna bakıyorlar.
Kamu Kurum Kuruluşlarında, Belediyelerde ve KİT’lerde 4857 sayılı iş kanununa göre çalışan daimi kadrodaki Üniversite Mezunu İşçiler; aynı kurumda, aynı işi yapmalarına rağmen memurlar gibi görevde yükselme, müdür, amir, şef vs. ve tayin olma hakkına bile sahip değiller.
Yazımızın başında da dedik ya; dirsek çürüttüler diye. İşte tam da burada örneğin mimar olan bir memur görevde yükselebiliyor ama aynı işi yapan bir üniversite mezunu işçi bu hakka sahip değil. Hatta diplomaları maaşlarının artmasına bile vesile olamıyor. Ama bir memur diploması neyse ona göre maaş alıyor.
Yetkililere, Devlet büyüklerine seslerini duyurmak için zaman zaman Ankara’ya çıkarma yapıyorlar, milletvekilleri, bakanlar ile görüşüyorlar ama henüz bir sonuç alamıyorlar. Toplu sözleşme görüşmelerinin yapılmasının ardından Üçüncü Toplu sözleşmede konunun çözümlenmesi için madde bile kondu ama ondan da bir sonuç yok.
Kendilerine geliştirme adına kurumlarca düzenlenen hizmet içi eğitimlere de sırf işçi oldukları için katılım sağlayamayarak, bazı kurumlarda kendi iş alanları dışında çalıştırıldıkları için de adeta köreliyorlar.
Evet, Onlar; kadrolu Üniversite Mezunu İşçiler. Tek talepleri var o da; var olan kadrolarının memurluk kadrosuna dönüştürülmesi. Aslında kadro değil, statü değişikliği. Ve bu statü değişikliğini sadece memur işi yapana değil kendi alanlarının dışında çalıştırılan binlerce üniversite mezunu işçileri de kapsayacak şekilde kimsenin hakkı yenmeden istiyorlar. Yeni mağduriyetlerinin yaşanmaması için herkesi kapsayacak bir çalışma yapılmasının gerekliliğini savunuyorlar.
Bu haklı ve gerekli taleplerini bizlerde destekliyor ve seslerini duyurmada yardımcı olmaya çalışıyoruz. Devlet büyüklerimiz, özellikle Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın konuya duyarlı yaklaşacağına inanıyoruz. Umarız seslerini duyuracaklar ve talepleri yerine gelecektir.