BU SES ÇOK ÖNEMLİ!
Bekir Algüllü… Mersin Çarşı Esnafları Dernek Başkanı… Yıllardır haklı bir isyan içerisinde… Malum okullar açılıyor ve kılık kıyafet, kırtasiye vb. malzeme ihtiyacı var…
Veliler için tam bir keşmekeş. Ne alınacak? Nasıl olacak? Rengi, rozeti vs. vs. İşin yoksa uğraş dur…
Peki Bekir Algüllü neden isyan ediyor… Malumunuz eski yıllarda okula siyah önlükle gidilir ve okul kantinlerinden okulun rozeti alınır ve önlüğe dikilirdi. Sonraları bu siyah önlük yerini mavi önlüğe bıraktı… Ardından her okul kendine göre bir kıyafet belirleyerek önlük faslı kapandı… Hal böyle olunca okullar kendi kıyafetlerinin alınmasını istedi. Okulun adının yazılı olduğu baskılı tişörtler, pantolonlar ve kravatlar… Aynı renk kıyafetler dışarda daha ucuza mal edilebilirken, okulun adının baskısı olan kıyafetler fahiş fiyatlarla velilere satılmaya başlandı… Bu da büyük bir kısım esnafın okul döneminde maalesef ekmeğine mani oldu… Hatta baskılı kıyafetler sayılı yerlerde satılmaya başlandı… Peki neden her yerden almak varken sınırlı sayıda yerde satılıyor anlamak mümkün değil!!!
Sayın Algüllü yıllardır bu mücadeleyi veriyor. Baskılı kıyafetler yerine okulun talebine uygun her kıyafetin giyilebilmesi… Böylelikle her esnafın ekmek yemesini istiyor. Haksız mı? Bence haklı… Böylelikle hem serbest piyasada rekabet ortamı oluşacak hem de velilerin belini büken kıyafet meselesi çözüme kavuşmuş olacak…
Seni destekliyoruz sayın Başkan… İsyanını sonuna kadar sürdür…
Sonuçta önemli olan kıyafet değil, kıyafeti giyen öğrencinin başarısı…
BELEDİYELERİN ESPRİLİ ÇIKIŞLARI
Evet zaman zaman belediyelerimiz sosyal medyayı esprili bir şekilde kullanıyor… Buna çokça şahit olmaktayız…
Geçtiğimiz günlerde gözüme bir paylaşım takıldı… Taraflardan birisi yine Belediye… Kocaeli Gebze Belediyesi, kahve bardağını sahilde bırakan bir hanımefendiye sosyal medya üzerinden seslenmiş…
“Afiyet olsun Melis hanım… Lütfen gelip çöpünüzü de alır mısınız?” ve mesajın sonuna da gülücük emojisi koymuşlar…
Haklı ve esprili bir isyan var mesajda…
Ya işte öyle içeceklerimizin bardaklarına ismimizi yazarsak, yakayı ele veririz…
Toplum olarak nerelere geldik… Çevre çevre diye isyan ediyoruz, belediyelerin temizlik hizmetine yapmadıklarından dem vuruyoruz ama önce kendimize bakmıyoruz…
Eskileri hatırladım yine, annelerimiz evlerinin önünü süpürürlerdi, dükkanını açan esnaf süpürgeyi eline alır dükkanının önünü süpürürdü… Ne oldu bize de bu hale geldik? Çevreye verdiğimiz zararın farkında değil miyiz?
Temizlik istiyorsak önce kendimizden başlayacağız aksi takdirde şikayet etmeye hakkımız asla olmaz…
MERSİN’DE BEYAZ SİNEK İSYANI
Mersin beyaz sinek istilasına uğradı… Nereden geldi? Mersin’in yolunu nasıl buldu bilinmez ama Mersinliler bu aralar beyaz sinek derdinden muzdarip durumda…
Büyükşehir Belediyesi geçtiğimiz haftalarda beyaz sinekle mücadele edildiğini açıklamıştı ama sanırım yapılan mücadele çalışması yetersiz kaldı…
Kara sinek, sivri sinek derken ortaya çıkan beyaz sinek nasıl ortadan kaldırılacak yetkililerden haber bekliyoruz… En kısa sürede bu sorunun çözümlenmesi gerekiyor… Yoksa koronavirüs tablosundaki renkler gibi bir de sinek rengi eklememiz gerekecek kent haritasına…
Ama bu kez harita siyah ve beyaz olacak… Eeee o zaman Beşiktaşlılar sevinsin:)
ÖZÜMÜZDEN VE DEĞERLERİMİZDEN UZAKLAŞTIK!
Cenazelere saygımız kalmadı… Bizim zamanımızda bir cenaze aracı geçtiğinde herkes ayağa kalkar ve ellerini birleştirerek dua ederdi… Bırakın aileden birinin vefat etmesini komşuda bile cenaze varken evlerde bir hafta televizyon açılmaz, radyo dinlenmezdi…
Geçtiğimiz günlerde bir cenazemiz vardı… Önde cenaze aracı arkada dörtlüleri yakarak gelen yakınlar… Bırakın durmayı ve cenazeye saygı göstermeyi, millet cenaze konvoyunu nasıl böleriz onun derdinde… Yani bekleyeceğin süre yaklaşık 30 saniye ama nafile… Bir an önce gideyim, ölen ölmüş kalan sağlar bizimdir modunda herkes…
Bazı değerlerimizi ne zaman kaybettik? Nasıl bu hale geldik anlamış değilim… Bu kadar mı özümüzden, kültürümüzden ve manevi değerlerimizden uzaklaştık?
Hayat mı bizi bu hale getirdi yoksa biz mi hayatı?
FERHAN ŞENSOY’UN CENAZESİ
Cenaze ile devam edelim. Türk tiyatrosunun mihenk taşlarından Ferhan Şensoy geçtiğimiz günlerde vefat etti. Günlerdir rahmetlinin cenazesi gündemde… Kimisi cenazede selfi çekti, kimisi siyaset yaptı, kimisi de işi spora döktü…
Tabutuna Galatasaray bayrağı sarılan Şensoy’un cenazesinde bir grup Beşiktaş taraftarı slogan attı. Bunun üzerine bu gruba saldırıda bulunuldu. Gözaltına alınan şahıslar: “Ferhan Şensoy’un cenazesi olsa yapmazdık” şeklinde komik bir savunmada bulundu.
Yahu kimin cenazesi olursa olsun yapmamanız lazım. Birazcık edep yahu… Ortada bir cenaze var…
Ardından bir selfi gündeme geldi. Şensoy’un cenazesine katılan bir kişi selfi yapmış. Yukarıda da dedim ya değerlerimizi ne zaman kaybettik diye… Artık cenazede bile reklam peşindeyiz… Acaba bu selfi “Bak ben cenazeye katıldım” selfisi mi? Ya da sosyal medyada like alma selfisi mi? Hangisi olursa olsun yazık… hem de ne yazık!
Son olarak Şensoy’un cenazesinde bir konuşma yaparak işi siyasete döken tiyatrocu Cihat Tamer… ne diyor Tamer: “Bu ülkeyi 70 yıldır islami hükümetler yönetiyor”… Ne bekliyordunuz Sayın Tamer, Müslüman bir ülkede ülkeyi Yahudi, Hristiyan, mason, Musevi birilerinin yönetmesini mi?
Dahası da var… Rahmetli’nin ölümünden sonra yine usta tiyatrocu Rahmetli Rasim Öztekin ile öbür tarafta bir meyhane masasına buluştuğundan bahsediyor…
Hiç yakışmadı Sayın Tamer… Size karşı bir sevgimiz vardı… Mahallenin Muhtarları, Bizimkiler dizileri ile büyüdük… Ama artık geçmiş ola… Sen olmadı Müslümanların hükümet olmadığı bir ülkeye git ve sözüm ona sanatını orada sürdür…
BİRAZ DA GÜLELİM…
Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada gezerken bir yazı ile karşılaştım. Daha doğrusu whatsapp üzerinden iki arkadaşın yazışması…
Yazışmayı aynen aktarıyorum:
“… Abi bise soracam…
-Sor kardeşim…
-Abi akşam babamın rakısı vardı 1 bardak içtim sonra anlamasın diye üstüne su çektim beyaz oldu bana akıl ver … abi napcm…
-Kardeşim geriye kalanı da iç yediğin dayağı hatırlamazsın…”