ANTALYA - Manavgat halkı, Turizm Bakanlığı’nın golf alanı yapılmak üzere 4 kişiye tahsis ettiği sahil bandındaki Ulualan Bölgesi’ni korumak amacıyla tek yürek oldu. Kentteki 37 sivil toplum kuruluşu ve siyasi partiler Ulualan’ı Koruma Platformu olarak Ulualan’da basın açıklaması yaptı. Manavgat Ulualan’da 3 bin dönüm arazi üzerine planlanan 3’ü konaklamalı, 1’i konaklamasız 4 golf alanı yapılmasına karşı kurulan Manavgat Ulualan’ı Koruma Platformu, bölgede yaptığı basın açıklaması ile talana ve ranta ‘hayır’ dedi. Manavgatlılar, Serik’ten sonra Manavgat/Ulualan sahilinin de gasp edilmek istenmesine sessiz kalmadı. Manavgat Belediyesi’nin yanı sıra sivil toplum örgütleri, siyasi partiler ve aydınların da içinde yer aldığı Manavgat Ulualan’ı Koruma Platformu, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Ulualan’da 3 bin dönümlük araziye yapılması düşünülen turizm projesine tepki göstermek için bir araya geldi. Ulualan Mevkii Model Uçak Pisti'nde yapılan basın açıklamasında konuşan Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen, projeye neden karşı olduklarını anlattı. “Bizler geleceğe sahip çıkan bir kentiz. Bizler yarınlara sahip çıkan bir kentiz” diyen Sözen, öncelikle platform üyelerine verdikleri destekten dolayı teşekkür etti. Ulualan’ı Koruma Platformu, bölgeye yapılacak olan golf alanları ve otel konusunda bir basın toplantısı düzenledi. Kent halkının da döviz ve afişlerle destek verdiği Ulualan’da düzenlenen basın toplantısında konuşan Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen, Ulualan için referandum yapılmasını önererek, “İlk defa burada dile getiriyorum, kimseyle de konuşmadım. Çok net bir yöntem var. Eğer bu kentle yapacağınız projelerle ilgili bu kentin hesabını yapıyorsanız, eğer bu kentin düşüncelerini dikkate alıyorsanız, koyarsınız bir referandum neticesini hep beraber alır ve sonucuna hep beraber saygılı oluruz” dedi. Ulualan’da düzenlenen basın toplantısına platform üyeleri, siyasi partilerin ilçe temsilcileri ve vatandaşlar katıldı. Burada konuşan Başkan Sözen, “Çok daha keyifli bir konu ile huzurunuzda olmak daha güzel olurdu diye düşünüyorum” sözleri ile başladı. Sözen, Olumsuz süreçlerde olumlu birşeyler çıkartmak gerektiğini ve bu günün öyle bir gün olduğunu ifade ederek, “Kaygı duyduğum kadar bir o kadar da mutluyum. Neden derseniz? Manavgat ailesini tek yürek, tek yumruk burada bütün dinamikleri ile gördük. Manavgat’ta yaşayan hemşerilerimizin ayırt etmeksizin kentlerine bir aile mevhumuyla ne kadar sahip çıkacaklarını, çıktıklarını ve gelecekde de sahip çıkacaklarının göstergesi burada. Bizler geleceğine sahip çıkan bir kentiz. Bizler yarınlarına, çocuklarının geleceğine sahip çıkabilecek kent insanlarıyız. Burada sizlerin birlikteliği Platforma güç verdi, doğru bildiğimizi sonuna kadar bu güçle söylemeye devam edeceğiz” şeklinde konuşarak şunları söyledi:
Hiçbirimiz bu kente zarar vermeyiz
“Sizlerle birlikte bizim yapamayacağımız şey yok. Kendimizi doğru anlattığımız, kendimizi sağlıklı bir dil kullanarak ifade ettiğimiz, bürokratik dili sapmadan haklılığımızı üzerine basa basa ifade ettiğimiz zaman halka, buradaki birlikteliğe rağmen kimsenin bir şey yapamayacağını mutlaka göstereceğiz.
Platformda bulunan arkadaşlarım, her biri sizler tarafından seçilen, görevinin bilincinde, sorumluluğunda, Manavgat’a karşı sorumlu insanlar. Bu insanların hiçbiri, bizler de dahil bütün sitasi partiler ve sivil toplum örgütü yöneticileri de dahil kimseyi yanlış asla bilgilendirmez. Burada yüreğimizden gelen samimi olarak ifade ettiklerimizin her biri Manavgat’ın kalbinden gelenlerdir. Bugün dünyanın en güzel kenti Manavgat’ta yaşıyoruz ve hepimiz bu kente artı değer katmak için uğraşıyoruz. Hiçbirimiz bu kente zarar vermeyiz. Antalya ile dünya ile bu kenti paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz. Hepimizin burada oluş amacı, hepimizin duyarlılığının arkasında bize olan bu güzel lutuflara artı değer katmaktır. Manavgatımızı çok daha güzel, yaşanılır, çağdaş, özel bir destinasyon kent olan turizmin gerçek anlamda başkentine dönüştürmek adına buradaki hassasiyetimiz bu.
Bakın nasıl bir Manavgat’tan söz ediyoruz, nasıl bir Manavgat için hepimiz burada toplandık? 200 tane 5 yıldızlı oteli barındıran Manavgat’ın geleceği için burada toplanmış bulunuyoruz. 250 bin Bakanlık belgeli, yatak kapasitesiyle Türkiye’nin turizmdeki en büyüğü Manavgat için hepimiz buradayız. Böylesine güzel bir kente hiçbirimiz zarar vermek istemeyiz. Hepimizin temsil ettiği görevler itibariyle, vatandaşlık duruşu itibariyle amacımız bu güzel değerlere, bu önde oluşumuza bir kat daha katkı yapmak, dünya çapında konuşulan bir kent oluşturabilmek.
Nereden başladık? Bizim için çok özel bir miras olan Side’nin yeniden yapılandırılmasıyla başladık, ırmak kenarlarımızı gün yüzüne çıkartmakla başladık. En önemli ayaklarından bir tanesi de, hayal ettiğimiz Manavgat’ın en önemli ayaklarından bir tanesi de Ulualan Mevkiidir. 5 bin dönümüz üzerinde muhteşem bir yer. Bu yerin en büyük özelliği, bir ucu ırmak, bir ucu deniz, bir ucu da güzelim Manavgat kenti. Manavgat’ı yeniden inşaa edebileceğiniz, Manavgat’ı yeniden kurgulayabileceğiniz, gelecek 50 yıla taşıma hayaliniz olduğu Manavgat’ın bütün ihtiyaçlarını, gereksinimlerini kurgulayabileceğiniz bir alan burası. Bugüne kadar bizden önceki yerel yöneticiler, sizil toplum örgütleri herkes Manavgat’ı doğru zamanda planlayalım, doğru ellerden burası kurgulansın diye, hiçbir zaman siyasete alet etmeden, sabırla burasını bu kent korumuştur. 3 bin dönüm üzerinde Milli Emlak arazisi, 1800 dönüm civarı Manavgat Belediyesi’nin mülkü, geri planda yüzlerce hak sahibi olan ailenin mülkiyeti olan son derece kıymetli bir yer.”
Sabırla bekledik
Ulaştırma Bakanlığı’nın projesinde olan ve bu kente çok büyük artı değer katacağını, bu kentin gerçekten turizm kenti olmasına büyük katkı sağlayacağını bildiğimiz boğaz ağzındaki marinanın, limanın hayata geçmesini sabırla beklediklerini belirten Başkan Sözen, “Bu 5 bin dönüm alanda ne olması lazım, ortak akıl ne diyor? Turizmi besleyen devasa bir sektör ırmaktaki tekne taşımacılığı. Manavgat’a renk katan bir sektör bu. 1,5 milyon turisti taşıyan bir sektör. Birçok aileye isdihdam sağlayan, besleyen, ayakta tutan bu tekne taşımacılığı. Bir de çekek var. Dünyanın birçok yerine tekne yapıp gönderen ve bütün Akdeniz, Ege sahillerine kadar teknelerin bakım, onarımını yapan bir tersane emekçileri var. Bunlar bu 5 bin dönümün parçası olamak zorunda. Aynı zamanda hayal ettiğimiz Manavgat için dünyadaki çok büyük aktivitelerin yapıldığı, büyük festivallerin, etkinliklerin yapıldığı, milyonların, yüzbinlerin toplandığı, uluslararası etkinliklere ev sahipliği yapacak etkinlik alanları burada olmalı. Her türlü golf de dahil sportif etkinliklerin yapılabileceği alanlar olmalı. Ticari merkezler olmalı, konaklamalar olmalı, cazibe merkezleri olmalı. En önemlisi de burayı bunca yıl koruyan halkın kullanacağı rekreasyon alanları, özel donatı alanları, halk plajları, halkın nefes alacağı deniz kenarları da dahil olmak zorunda. O zaman anlam kazanır, o zaman Akdeniz Çanağı’nda burası gerçek cazibe merkezine döner” dedi. Başkan Sözen konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Hep iddiamız burayı beraber planlamaktı. Manavgat’ın yetiştirdiği birçok teknik insan var, odalarımız var, ufku, hayali olan dostlarımız, siyasi partilerimiz var. Onlarla konuşalım, paylaşalım, kentin yaşayanlarının fikrini alalım, daha sonra da Bakanlığımızın önderliğinde Türkiye’de bu projeleri üst ölçekte yapabilen, hata ve hatta daha da ötesi dünyada uluslararası bazda projeler yapan ofislerden destek isteyelim ve burası muhteşem bir yer olsun. Manavgat’ın 50 yılını, Antalya’nın turizmine destek olacak bu proje hayata geçsin. Hep bunu hayal ettik.
Belli yanlış bilgilenmeler var. Üsnüne basarak söylüyorum, biz kimseyi yanlış bilgilendirmiyorum. Yüreğimizden eleni kent adına konuşmaya çalışıyoruz. Çünkü kentin ne düşündüğünü biliyoruz. Sayın Bakan lutfettiler, davet ettiler. Biz bu projenin Manavgat’ı mutlu etmeyeceğini, Manavgat’ın yarınlarını tam anlamıyla tamamlamayacağını, burada çekek yerinin unutulmayacağını, marinanın mutlaka yapılması gerektiğini söyledik. Biz golfe asla karşı değiliz. Biz Türkiye’nin en büyüğüyüz. Yatırımın ne olduğunu biliyoruz. Karşı değiliz ama doğru yerde, doğru zamanda, doğru yatırım.
Alternatif turizm bölgesi olan Oymapınar var, alt yapısı da belli ölçüde kurgulandı, Bakanlığa orasını önerdim. Hem o bölgenin canlanacağını, burada da halkı mutlu edeceğimizi söyledim. Marinanın açık deniz olması nedeniyle olamayacağını ifade ettiler. Biz de dünyayı gezme şansımızın olduğunu, burnumuzun dibinde Alanya’da açık denizde marina olduğunu, Antalya’da açık denizde marina olduğunu ifade ettik. Türkiyenin her yerinde açık denizde marina var. Neden olmasın? Bunları ifade etmeye çalıştık. Buraya gelen, platforma olan insanlarımızın amacı asla yöneticilrimizi sıkıntıya sokmak değildir. Hiyerarşiyi bilen, bu sürece saygı gösteren insanlarız. Bu toplum bizi doğru bildiğini ifade etmemiz için görevlendirdi. Doğru bildiğimizi söylemediğimiz zaman kendimizi inkar etmiş oluruz.
Umudumuzu asla kaybetmiyoruz, ılımlı bir dille, hiç kimseyi rencide etmeden, suçlamadan teşekkür ederek başladık. Amacımız bu projeden bir an önce geri dönülmesi. Yöneticilerimizin buna duyarsız kalacağını zannetmiyorum. Randevu alıp gittiğimizde bunun neden böyle olması gerektiğini ilk fırsatta dillendireceğiz.
Yasalar çerçevesinde, saygı çerçevesinde sesimizi duyurmaya, sizlerden aldığımız güçle kendimizi ifade etmeye sonuna kadar devam edeceğimizi buradan söylüyorum.” dedi. Manavgat Ulualan’ı Korutma Platformu Sözcüsü Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Hasan Özcan ise, yaptığı basın açıklamasında “Manavgat’ımız, içinde barındırdığı doğal, tarihi güzellikleri ve turizm potansiyeli ile dünya ve Türkiye turizminin kalbinin attığı, gelişime ve geleceğe açık ender güzellikteki kentlerden birisidir. Şu an içinde bulunduğumuz Manavgat’ın geleceği olan Ulualan Bölgesi, sahil bandında henüz yapılaşmamış, konumu Akdeniz’e kıyısı, Manavgat Irmağı doğal yapısı ve orman alanları ile bütünleşen doğal yapısı ile bölge halkımız için çok büyük önem arz eden ender nitelikteki boş alanlardan birisidir.
Ulualan doğanın bize misasıdır ve başta Manavgat Belediyemiz olmak üzere geçmiş 50 yılda, gözbebeği gibi korunarak bugüne kadar taşınmıştır.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca 30 Aralık 2018 tarihinde onaylanan yaklaşık 3 bin dönümlük alan, 3 tanesi konaklamalı 750’şer dönüm, 1 tanesi konaklamasız 550 dönüm olmak üzere 4 ayrı parça halinde sadece “ golf alanı” kullanımlarına tahsis edilecek şekilde planlanmıştır.
Manavgat halkı olarak, 2019 yılında konuyla ilgili yaptığımız toplantılar sonrasında Ulualan’da golf alanlarını istemediğimizi, buranın daha işlevsel bir şekilde planlanması gerektiği isteğimizi Manavgat Belediye’miz aracılığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’na iletmemize rağmen, görüşlerimiz dikkate alınmamış, golf alanları planlamasına devam edilmiştir. Söz konusu imar planına Manavgat Belediyesi başta olmak üzere ilgili STK ve Kurumlarca yapılan tüm itirazlar da aynı şekilde bakanlıkça reddedilmiştir. Biz Manavgat halkı olarak kentimizin sahibiyiz, Ulualanı korumaya kararlıyız.
Oluşturduğumuz platformla bu bölgenin geleceğinin yok edilmemesi adına birleşerek bir basın açıklaması yapma gereksinimini duyduk.
Bu açıklamayı yaparken de bizler; insan olmanın yanı sıra Manavgat’a gönül ve emek verenler olarak, çocuklarımızın geleceğinin planlanacağı Ulualan’ın golf alanları yapılarak işlevsiz hale getirilmesine karşıyız ve bu konuda bireysel ya da kurumsal tepki vermekten uzak durulmaması gerektiğine inanıyoruz.
Bu tepkimiz salt bir tepki olarak değil aklımızın, vicdanımızın ve ortak mirasımıza, kentimizin değerlerine saygı merkezine kurulmuş bir dilin dışa vurum şeklidir. Amacımız ayak direme, cephe oluşturmak, birilerini karşımıza almak değildir. Amacımız el birliğiyle, önemli kabul ettiğimiz bu konuyu yetkili mercilere taşıyabilmektir. Manavgat Ulualan’ı Koruma Platformu olarak ortak akılla Ulualan’da ne yapılması gerektiği konusunda düşücelerimizi kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz “
1-Kentimizin geleceğini yok edecek projelerin vicdanımızı kanattığı ve toplumsal kabullerin dışında olduğu aşikârdır.
2-Bizler Manavgat halkı olarak Ulualan’ın “ Ben yaptım Oldu” mantığıyla değil, hızlı karar verilmeden, birlikte hareket ederek, halkın ihtiyaçları göz önünde bulundurularak, Bakanlıklarımız ve yetkili mercilerle saygı ve işbirliği çerçevesinde planlanmasını istiyoruz.
3-Manavgat’ın ileri görüşlü, aydın, yürekli ve çağdaş insanları yatırıma ve golfe karşı değildir.. Bölgemizde golf alanı olarak seçilebilecek o kadar çok yer varken, “Golf” alanı burası olmamalıdır. Oymapınar’ımız daha uygun bir alandır ve geçmişte Bakanlıkça Oymapınar’da proje çalışmaları yapılmıştır.
4-Bu nedenle bizler Ulualan’ın, 4 kişiye rant sağlayacak golf alanı olarak değil, halka rant sağlayan sosyal donatı alanlarıyla kentin ticari hayatını canlandıran, gelecek nesillerimize katkı sağlayan yat limanı ve tekne çekek yeriyle bölgesel ihtiyaçlarımızı dikkate alarak, dayatmayla değil ortak akılla kamu yararı, halkın yararı göz önüne alınarak planlanmasını istemekteyiz.
5- Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Manavgat’ımızın özvarlığı olan bölgemizle ilgili olarak Manavgat Belediyesi başta olmak üzere, STK’lar ve her şeyden önce halkımızın düşünceleri göz ardı edilerek yaptığı bu planlama haksızdır ve halkımıza rağmen yapılan bir çalışmadır.
6- Bakanlıkça yapılan planlamada 2 km'lik sahil şeridimizin tamamı, bu golf alanlarına cepheli olacak şekilde düzenlenmesi ise çocuklarımızın, halkımızın denizle bağlantısının kopması, izole edilmesidir. Kültür ve Turizm Bakanlığımız hassasiyetlerimizi dikkate alarak golf alanları planlamasını acil olarak iptal etmelidir. Manavgat Ulualanı Koruma Platformu’muz çalışmalarını sonuç alıncaya kadar sürdürmeye kararlıdır.
Ulualan Bölgemizin golf alanlarına açılmaması ve gelecek kuşaklara en doğru şekliyle aktarılması amacıyla platformumuzu, buraya gelerek veya Türkiye’nin dört bir yanından sesimize soluk olarak destekleyen Manavgat halkımıza, basın mensuplarına ve tüm dostlara teşekkür ediyoruz” dedi.