Vali Pehlivan mesajında şu ifadelere yer verdi: “Kuruluşunun birinci asrını tamamlamış olmanın milletçe gururunu, ikinci asrına erişmiş olmanın coşku ve heyecanını taşıdığımız 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun!

Necip Milletimiz, kazandığı şanlı zaferlerle, sahip olduğu kültür ve medeniyet değerleriyle dünya tarihine yön vermiş bir millettir. Bağımsızlığından hiçbir hal ve şartta ödün vermemiş, vatanına, birlik ve bütünlüğüne göz dikenin karşısında iman dolu göğsünü siper etmiştir. Cesaret ve kararlılıkla, önüne çıkan engelleri, zorlukları bertaraf ederek tarihe damga vuran devletler kurmuştur. Bu devletlerin en sonuncusu, dünya durdukça var olacağına inancımız tam olan Türkiye Cumhuriyeti’dir.

“Bu millet, bağımsızlıktan uzak yaşamamıştır, yaşayamaz ve yaşamayacaktır!" anlayışıyla milli mücadeleyi başlatan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, binlerce yıllık köklü devlet geleneğine sahip milletimizin topyekun bir şekilde, canı pahasına ortaya koyduğu mücadeleler neticesinde kazanılan Kurtuluş Savaşı’nın ardından kurulan Cumhuriyetimizin 101. yıldönümünü kutlamanın haklı sevincini yaşarken; vatanımızın, milletimizin, bayrağımızın, devletimizin, milli ve manevi değerlerimizin, kardeşliğimizin en kıymetli hazinemiz olduğunu bir kere daha idrak etmekte, yüreklerimizde derinden hissetmekteyiz.

Milletimizin iradesine zincir vurulamayacağının, kendi varlığı ve geleceği üzerinde hiçbir harici gücün söz sahibi olamayacağının, kutsal vatan topraklarımıza namahrem elin değdirilmeyeceğinin teminatı; ülkemizin istiklali ve istikbali için canını feda eden aziz Şehitlerimizdir, Gazilerimizdir, kahraman vatan evlatlarımızdır.

Vatan aşığı bu evlatlar, şanlı bayrağımızı her daim en yukarda tutmak suretiyle nesilden nesile taşımıştır. İstiklal Marşımızda yer alan; “Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal.
Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal.” mısraları, özgürlük ve bağımsızlık tutkusunun zihinlerimize kazındığının, gönüllerimize nakşedildiğinin ifadesidir.   

Eşiyle beraber Kuvayı Milliye güçlerine katılarak düşman kuvvetleriyle çarpışan, yiğitliğiyle silah arkadaşlarına cesaret veren ve henüz 22 yaşındayken şehit olan Makbule Hanım’ların, düşmana geçit vermeyen Gözneli Gök Mehmetlerin, yüzlerce kiloluk top mermilerini sırtında taşıyan Seyit Çavuşların, Çanakkale’de, İstiklal Harbinde cepheye koşan ecdadımızın sahip olduğu aynı ruhla, aynı inançla, aynı azimle, aynı kararlılıkla yurdumuzun dört bir tarafında, sınır boylarında, mavi vatanda, gök vatanda, bayrağımızın gölgesinin düştüğü yurdumuzun her bir karışında kahramanlarımız bugün de nöbettedir, bugün de ülkemizi her türlü tehdide karşı korumak için canla başla mücadeleye devam etmektedir.

PREMATÜRE BEBEKLER ORMANI İÇİN FİDANLAR TOPRAKLA BULUŞTU PREMATÜRE BEBEKLER ORMANI İÇİN FİDANLAR TOPRAKLA BULUŞTU

Gazi Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyetin ilanından sonra muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkmayı hedef olarak göstermiş; “Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz!” demiştir.

Binlerce yıllık tarihi geçmişe, köklü ve güçlü devlet yapısına sahip olan Türk Milletinin mensupları; Cumhuriyetimizin kazanımlarına sahip çıkmak suretiyle ülkemizi; her geçen gün daha ileri seviyelere, daha güçlü, daha müreffeh yarınlara taşımak için, eğitimden, bilimden teknolojiye, ticaretten sanayiye, tarımdan turizme, gençlik spordan sanata, savunma sanayisinden uzay çalışmalarına kadar her alanda yaptığı başarılı çalışmalarla devletimizi, dünya devletlerinin üstüne çıkarma hedefi doğrultusunda Cumhuriyetimizin ikinci asrının Türkiye Yüzyılı olması için durmadan, yorulmadan çalışmaya devam etmektedir, devam edecektir.

Bu yolda ilerlememizi, gelişmemizi, üretmemizi, ileri teknolojiye sahip olmamızı engellemeye; birliğimizi, beraberliğimizi, bütünlüğümüzü bozmaya niyeti ve teşebbüsü olan hiçbir şer odağı, hiçbir terör örgütü bu kirli emellerini gerçekleştirmeyi başaramamıştır, asla ve kat'a başaramayacaktır!

Türkiye’mizin yükselişini önleyemeyecektir!

Ülkemizi durduramayacak, yolundan döndüremeyecektir!

Tarih boyunca olduğu gibi milletimiz el ele, omuz omuza verecek, her geçen gün birbirine daha fazla kenetlenecektir. Bu sayede Türkiye Cumhuriyeti’miz ilelebet payidar kalacaktır.

Bu duygularla, Cumhuriyetimizin 101. kuruluş yıl dönümünü, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı içten en iyi dileklerimle kutluyor; başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, milli mücadele kahramanlarımızı, kanları ve canlarıyla bu toprakları vatan yapan aziz Şehitlerimizi, Gazilerimizi saygıyla, rahmetle yad ediyorum.”