Ormanlarımız yanıyor, haliyle ciğerimizde yanıyor.
Yaz döneminde yurdun dört bir yanında orman yangınları ile mücadele ettik. Nasıl ve neden çıkıyor bu yangınlar…? Akciğerlerimiz neden yok oluyor? Sorumlu, sorumlular kimler? Hepsi birer soru işareti olarak kalıyor. Dileriz ki bir kasıt olmasın ama o da bir muamma…
27 Ekim günü kentimiz Mersin’de de bir orman yangını haberi aldık. Anamur’da tarım arazileri, ormanlarımız cayır cayır yandı. Şükür kontrol altına alındı kısa sürede ama gelin görün ki zarar çok büyük.
5 helikopter, 96 arazöz, 5 dozer ve 400 personel ile müdahale edilen yangında 50 hanede tedbir amaçlı boşaltıldı…
Cenab-ı Mevlam bizleri, memleketimizi, ülkemizi afetlerden esirgesin, daha beterlerini göstermesin inşallah.
Anamur yandı…
Belediye Başkanı Hidayet Kılınç o sırada neredeydi… Ankara’da yine Anamur için mücadele veriyordu. Anamur’un haklarını almak, Anamur’u daha yaşanabilir bir yer yapmak ve ülkeye, dünyaya tanıtmak için hayata geçireceği projelere kaynak bulmak adına Ankara’da kapı kapı dolaşıyordu…
Bir telefonla haber geldi kendisine… Hemen Belediye Başkan Yardımcılarını yangın bölgesine sevk etti ve kendisi de dönüş yoluna koyuldu…
Geldi Anamur’a… Memleketini seven, yüreğinde hizmet aşkı olan bir ANAMUR SEVDALISININ yapacağı gibi döndü memleketine… Birileri gibi tatile çıkmayı, aman boş ver demeyi hiç aklından bile geçirmedi… Ankara kaçmıyordu ya… Yine giderdi sonuçta…
Döndü Memleketine ve vatandaşının yanına koştu. Arazileri, evleri, ocakları zarar gören vatandaşının derdiyle hemhal olmaya koştu… Onlardan dinledi dertlerini, kucakladı sımsıkı sardı, gözyaşlarını sildi… DEVLET’in yanlarında olduğunu hissettirdi Onlara… “Zararlarınızı karşılayacağız. Allah beterinden korusun, geçmiş olsun, şükür canımızda bir şey yok” dedi. Öyle ya mal yerine konurdu ama ya can…!
Zarar gören tarımsal sulama borularını da ANAMUR BELEDİYESİ olarak karşılayacaklarını söyledi onlara… Tabiri caizse yanan yüreklere su serpti… Damlaya damlaya göl olur derler ya! Bir damla su bıraktı o yüreklere… Ama harbisinden, özelinden, güzelinden, en adamından…
Başkan Kılınç’ı 2000 yılından beri tanırım. Milletvekilliği döneminde de ne zaman arasanız ulaşabileceğiniz ender siyasetçilerden biriydi. O süreçte de Mersin için çok adımlar attı, çok mücadele etti. Gücü nispetinde yapabileceklerini yaptı ve siyasi arenada memleketini hep düşündü, kolladı… Milletvekilliği seçim gezilerinde de zaman zaman kendisiyle çalışma fırsatım oldu… Hep doğru olanı yaptı, insanları aldatıcı cümleler kurmadı… Zaten Başkan’ı bilen bilir çok söze de gerek yok… Bilmeyenler ve bilmek istemeyenlerde bir zahmet gerekli araştırmayı yapsın, gerçekleri öğrenmek istiyorlarsa tabi…
Sayın Başkan yaptığı bu hareket ile bir kez daha alkışı hak etti.
Tebrikler Sayın Başkan… Biliyorduk ama birileri de ne kadar görmek istemese de gördü ANAMUR’u ne kadar düşündüğünüzü…
Hizmet yolunuz açık olsun…
Anamur’umuza ve Mersin’imize de bir kez daha geçmiş olsun…