Magnezyum (Mg), vücudumuzda hayati önem taşıyan 11 mineralden birisidir. İnsan vücudunda bulunan mineraller arasında, miktar açısından dördüncü sıradadır.
Son yıllarda yapılan çalışmalar, magnezyumun hem hücreler arasında, hem de hücre içi iletişimde çok önemli rolleri olduğunu göstermiştir. Magnezyum 300den fazla enzim reaksiyonunda aktif görev alır.
İnsan vücudu kendi başına bu minerali üretemediği için magnezyumun besinler yoluyla alınması gerekir.
Magnezyumun insan vücudundaki ana deposu kemikler olup % 60’ı burada kalsiyum ve fosfatla beraber bulunur. Ancak magnezyumun asıl fonksiyonu kemiklerde değil, %40’ının bulunduğu kan ve kas sistemlerindedir. Kasların güçlenmesi, protein sentezi ve enzim sistemi aktivitesinde, hücrelerin büyümesinde ve yenilenmesinde önemli rol oynar.
Magnezyumun vücuttaki işlevleri:
- Hormonların salınımı (insülin, tiroid hormonları, östrojen, testosteron, DHEA),
- Sinir hücreleri arasında iletimin sağlanmasını sağlayan nörotransmitter denen maddelerin iletimi,
- Mineral ve elektrolitlerin iletimi,
- Hücre zarının elektriksel potansiyelinin değişmesini sağlayarak birçok hormonun, gıdanın ve nörotransmitterlerin alınımının ve salınımının kontrolünde rol oynar.
Magnezyumun diğer minerallerle birlikte hücre içi işlevleri:
- Vücuttaki kalsiyum ve potasyumunun işlevini artırır. Örnek vermek gerekirse magnezyum eksikliğinde, magnezyuma bağımlı bir enzim olan Na+-K+-ATPaz aktivitesi azalır ve hücrenin potasyum tutma kapasitesi düşer.
- Magnezyum hücrelerimizi alüminyum, nikel, kadmiyum, civa ve kurşundan gibi zararlı elementlerden (ağır metallerden) de korur.
- Hücre içerisinde rol oynadığı reaksiyonlar arasında, özellikle enerji metabolizmasını ilgilendiren fosfat gruplarının ve reaksiyonlarının aktive edilmesinin yanında, glikoliz, oksidatif fosforilasyon, nükleotid metabolizması, protein sentezi ve plazma membranlarına bağlanacak moleküllerin seçimi gibi görevler alır.
Magnezyum toprakta ve deniz suyunda bulunur. Bitkiler toprakta bulunan magnezyumu kullanırlar. Bitkilerde klorofilin yapısına katılır. Buna bağlı olarak en iyi kaynağı yeşil yapraklı sebzelerdir.
Magnezyumun besinsel kaynakları:
- Koyu yeşil sebzeler
- Tahıl ürünleri
- Balık
- Badem, fındık, fıstık, ceviz
- Soya fasulyesi
- Kuşkonmaz
- Soğan
- Domates
- Havuç, karaturp
- Kereviz, pırasa
- Ay çiçeği
- Kakao
- Muz
- Dil balığı ve sert sular
Magnezyum vücut tarafından kolaylıkla emilen bir madde olup, normal bir beslenme ile günlük magnezyum ihtiyacı rahatlıkla karşılanabilir. Besinlerdeki magnezyum miktarının yaklaşık % 40- 60’ı vücut tarafından kolay emilir. Dünya Sağlık Teşkilatının (WHO) ve Almanya Beslenme Enstitüsünün (DGE) belirlediğine göre, insan vücudunun günde ortalama 280-350 mg magnezyuma ihtiyacı vardır.
Magnezyum vücudumuza bağırsaklardan emilerek girer, böbreklerden ise atılır. Magnezyumun emilmesi için D vitamini ve paratiroid hormonunun yeterli düzeyde olması gerekir.
Yanlış beslenme veya toprakta bu mineralin giderek azalması magnezyumun vücut tarafından yeteri kadar alınamamasına neden olur.
Fazla terleyen, laksatif veya diüretik ilaç kullanan kişilerde vücuttan daha fazla magnezyum atılır. Stres, gebelik, emzirme gibi durumlarda ise vücudun magnezyuma ihtiyacı artar. Vücut bu minerali dışardan yeteri kadar alamadığı takdirde kemiklerde depolanmış olan magnezyumu tüketmeye başlar.
Mg eksikliği, genellikle yetersiz alım ve bazı durumlarda artan atılıma bağlıdır:
- Az ve düzensiz yemek yeme alışkanlığı,
- Dengesiz beslenme,
- Bilinçsiz yapılan rejimler ve hazır yiyeceklere yönelme dışında
- Düşük miktarda magnezyum taşıyan suların içilmesi
- Artan gereksinim (büyüme, hamilelik, emzirme, yoğun zihinsel faaliyetler, fiziksel ve mental stres, alkol tüketimi, fosfatlarca zengin beslenme, yüksek tuzlu beslenme, magnezyum atılmasına neden olan ilaçların kullanılması),
- Renal ve intestinal absorbsiyon bozukluğuna (kronik ishal, malabsorbsiyon durumları, incebarsak rezeksiyonu),
- Artan atılım (kronik alkolizm, diabetes mellitus, poliüri, laksatif kullanımı)
Magnezyum eksikliğinde ilk bulgular olarak iştahsızlık, yorgunluk ve halsizlik, bulantı ve kusma… İleri derece eksikliğinde ise; kas krampları, kardiyak arimiler, fibromiyalji, uyuşma, dikkat eksikliği ve zihinsel bulanıklık görülebilir.
Düzenli olarak serum Mg takibi yapılmalı ve eksiklik görülen durumlarda hekiminizin uygun gördüğü ölçüde takviye kullanılmalıdır.