BALKAN TÜRKLERİ
Balkan Türkleri denince, çok geniş bir coğrafyada yaşayan veya buralardan Türkiye Cumhuriyeti topraklarına göç etmiş kişileri anlarız. Yunanistan başta olmak üzere eski Yugoslavya topraklarında oluşan yeni devletçikler, Arnavutluk, Romanya ve Bulgaristan Türkleri anlaşılır. Osmanlı Devleti toprak kaybetmeye başlayınca Balkanlarda, Türk - Rus savaşında Gazi Osman Paşa (1877-1878) Plevne’de (Bulgaristan) mağlup olmuştur ve Balkanlar bir bütün olarak kaybedilmiştir.
Esaret altında kalmak istemeyen Bulgaristan Türklerinden yüzbinlerce kişi Türk Ordusu ile Trakya topraklarına yürümüştür. Yollarda per- perişan olan kitlelerin içinden sağ kalanlar diledikleri yerlere yerleşmişlerdir. Bulgar topraklarında kalan Türkleri esaretin zinciri sıkı sıkıya bağlamıştır. İleriki bir zamanlarda Türk’e rahat bir nefes alması bile müsaade edilmemiştir. İşte bu zor şartlardan kurtulmak için Türkler durmadan yorulmadan fırsat bulanlar Türkiye Cumhuriyeti topraklarına göçmüştür. Yüzlerce defa göç kervanları Balkanlardan Anadolu’ya gelmiş ve diledikleri yerlere yerleştirilmişlerdir. İskanlı veya serbest olarak yapılan bu göçler Balkan Türkünü mezalim ve katliamlardan kurtardığı bir gerçektir.
Balkan Türklerini ağırlıkta olarak Bulgaristan Türkleri en önde temsil eder. Çünkü Ata topraklarından son ayrılmış bulunan Bulgaristan Türkleri, süreç itibarıyla da kültürel ve dini bakımdan da daha etkili kalmıştır. Bunların dışında Deliorman, Dobruca, Gerlova, Tozluk, Kırcali gibi Türk bölgeleri, ayrı ayrı birer Türk yurdudur hala…
Balkan Türkleri, geldikleri yerlerden anane ve geleneklerini de yaşatmak için ve ayrıca dayanışmak amaçlı dernekler kurmuşlardır. Bu derneklerin ağırlıkta ismi Balkan Türkleri Dernekleri olarak isimlendirilmiştir.
Mersin Toroslar İlçesi sınırlarında bulunan Halter Şampiyonu Naim SÜLEYMANOĞLU Parkında Balkan Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Lokali bulunmaktadır. Burada bazı sosyal faaliyetler yapılırken, gözlerden kaçmayan bazı üyelerin basit sayılan olumsuz nahoş gözlemleri her ne kadar geçerlidir bilinmez ama, bilinen de budur ki aktif halden çıkıp gidenlerin sayısını gözden uzak tutmamak Yönetim Kurulunun ve Başkanın görevi olmalıdır kanımca. ‘’İsteyen gelir – istemeyen de gelmez’’ düşüncesi ve Kurucular arasında yer alanlardan bazı muhteremler, bayram günlerinde bile ayrımcılık yaptıkları ve tebrik etmedikleri üyelerin var olduğu tespit edilmiştir Sayın Başkan H. VATANSEVER…
Balkan Türkleri Dernekleri, Balkan Türkünün ikinci evi olması temennisiyle, önde gelenlerin kendi düşüncesine göre idare etmeye başladığı zaman, Balkan Türkleri Derneği temellerinde taşlar oynamaya başlamıştır demektir. Gönül yanılmayı ister doğrusu. Saygı ve sevgilerimle… (NİSAN 2025) Esen kalın.
Eşref ÖZGÜR-Akdeniz Balkan Türkleri Federasyon Bilim Danışma Kurulu Üyesi