"Bulgaristan Türkleri'nin Kaderi" isimli bir kitap geçti elime. Yazarı Sayın Fevzi GARİP,Araştırma ve gözlemler üzerine yazılmış bir eser.Çok ilginç ve geniş bilgi içerdiği gibi de zaman zaman insanın kanını donduran bilgilerle dolu.Yazar, 2 Ekim 1942 yılında Burgaz ili Ruen Bölgesi Topçiysko köyünde dünyaya geldi.İlk ve Orta okuldan sonra,öğrenimine Aytos Lisesinde devam etti. Askerlikten sonra birkaç yıl öğretmenlik yaptı. Bu arada dışarıdan okuyarak Ziraat Uzmanı sertifikası aldı.1964 yılında kısa bir süre Polis eğitiminden sonra Aytos Emniyet Müdürlüğünde (MVR) Ruen Bölge Sorumlusu olarak görev yaptı. Evli ve üç çocuk babasıdır...Basım evi:"Informa print"- Burgas Bulgaristan.ISBN:978-954-8468-61-9
Kitabın yazarı bir Bulgaristan Türk'ü,olayları yakınen gözlemlemiş birisi olarak Asimilasyonu başından sonuna kadar ince detayları ile anlatmış.İsim değiştirme esnasında katledilen Türklerin isimlerini bir bir tespit edip yazmışlar. BELENE ÖLÜM KAMPI madurlarını bulup onların yaşadıklarını bu kitabında yazmış ve tarihi bir arşiv olarak tarihçilere sunmuştur.
Bazı parağrafları olduğu gibi aktarıyorum: "Komünist rejimi idarecileri daha 1962'de Bulgaristan'da yaşayan Türk ismi taşıyan bütün esmer vatandaşların(Çingenelerin) isimlerini değiştirdi. Hadi onlar, köksüz ağaçlar,Vatan'ı olmayan bir millet diye; Türk halkında hiç şüphe kuşkusu uyanmadı. 28 Mart 1973'te Gotse Delçevin Kornitsa köyünde yaşayan Pomakların isimleri değiştirilmeye başlandı."
" 18 Ocak günü 5 bin nüfuslu Yablanovo (Alvanlar)da yaşlısıyla,genciyle,memuruyla,öğretmeniyle tüm köy halkı direnişe geçtiğini ama ikinci günü helikopter destekli zırhlı birliklerinin müdahalesiyle operasyon gerçekleştirildi ve birçok kişi tutuklandı."
"Belene adasında kaç adet Ceza kampı bulunduğunu, görevli personel dışında,bilenlerin sayısı çok azdır. Tuna'nın içinde bulunan ve 42 bin dönüm bu adada birçok kampın bulunduğu malümdür.Her kampın çevresi elektrik akımı ile geçen kat kat tel örgüleri ile dolaylıdır. Polisler burada devriye botları ile gece gündüz koruma görevi yapıyor.Orası tam anlamıyla cehennemi andıran bir ölüm adasıdır.1984 yılı Aralık ayı sonundan 1985 Nisan sonuna kadar yüzlerce direnişçi bu adaya götürüldü.Uzun süre insan başına değilde,koğuş başına bir,yada iki ekmek verilir.Bazen 5,bazen ise10 kişi bir ekmeği bölüşmek zorunda kalırlar."
Gazeteci yazar İslam BEYULLOV'a (ERDİ)"Sen Burgas'ta Eylül 1982'de öldürülen Türk Diplomat Bora Sülkan'ın Ermeni asıllı terör örgütü tarafından değil, Bulgar istihbaratı tarafından gerçekleştirdiğini "Yeni Işık" gazetesi muhabiri gibi isim değiştirme kampanyasında destek vermek bir yana,bu girişimin doğru olmadığının altını çize çize ikamet bölgende konuşuyormuşsun. Amacını devletimizi yıpratmak olduğu belli. Suçunu itiraf et!.."
1.Aptulla Çakır 2.Emin Mehmedali 3.Safet İlyaz,"4 Nisan 1988'de Mahkeme duruşması başlar ve 4 gün devam eden Mahkeme kararınca üçü de ölüm cezasına çartırılır ve 3 ay sonra infaz edilirler."
Yazar kitabının sonunu şöyle tamamlamış. "Biz bu yerlerde doğduk,burada ölmek isteriz! Ama var oldukça da haklarımızı aramak hakkımızdır. Bu topraklar bizim de vatanımızdır." ESEN KALIN...
Eşref ÖZGÜR-Akdeniz Balkan Türkleri Federasyonu Bilim Danışma Kurulu Üyesi