“Hayat çözülmesi zor bir düğüm. Unutmayın; korkak yürekler, doğrulukta asla yer alamazlar”
Bir gün umudumun tükeneceğini bilseydim, her şey yokluğa menzil olup gitmeden önce, bütün düşlerimi sarar sarmalar sandıklara koyardım.
Yaşamak için verilen onca mücadelelerin sonunda, bir hiç gibi yalın ayak kalacağımı bilseydim, itibarım var iken şahsiyetimi şahsiyetsizlere harcatmazdım.
Zamanın geçip gittiğini düşünerek attığım her adımda, geçmişimin beni kirleteceğini bilseydim, hiç yarına kol kanat germezdim.
Hayallerimin o toz pembe düşlerinde, yarım kalmış benliğimin ezikliğiyle bitap düşeceğimi bilseydim, masalları hiç okumaz hayallere dalmazdım. Ama bunca ezikliğe rağmen; yaşamanın sonunda ölümün geleceğini bile-bile yaşamamış olsaydım, yaşamımın ölümüme katacağı kutsiyetleri asla göremezdim.
Hayatta çok söyleriz bu sözleri veya bunun gibi cümleleri. Keşke şunu yapabilseydim, bunları yapsaydım böyle olmazdı gibi cümlecikleri!!!
Evet hayatın her alanında bu tür yaşam hakkı tanıyan ve umutsuzluğa ya da umuda yelken açan cümlecikleri hep söyleriz.
Hayat çözülmesi zor bir düğüm. Ama hayat kadar düşünülmesi gereken şey de yaptıklarımızın ardına sığınmış yapamadıklarımızdır.
Hayatın bir çoğunluğunu zaten yaptıklarımız ve yapamadıklarımız oluşturur.
Yapmak istediklerimiz de çabasıdır elbette ki!
Yaşamlarımızı yaşarken bizi hayatın kollarından ayıran ve hayata bağlayan en önemli şeylerdir aslında yanlış yaptıklarımız.
İşte bundan dolayıdır ki, hayatlarını yanlışlar üzerine kurmuş yürekler, her yanlışın bir doğrusu vardır. Doğrular her zaman tektir. Yanlışlar ise çoktur.
Bu hayatın yanlışları sizin tek bir doğrunuzu götürür.
Bunun için keşke demeden önce düşünün, insana insan olduğu için önem verin, adımlarınızı atmaktan korkmayın.
Unutmayın; korkak yürekler, doğrulukta asla yer alamazlar.