Düşünebiliyor musunuz?
Neredeyse 40 yıldır bu ülkeyi kan gölüne çeviren etnik farklılık gözetmeden insanlarını inim inim inleten terör örgütünün siyasal uzantısınaısrarla politik sahayı‘’meşrulaştırma’’çabası içinde olan bir muhalefeti dünyanın neresinde görebilirsiniz?
Maalesef bu ülkede‘’illegaliteyiolağanlaştırma’’çabasında olan bundan beslenen bir siyasetçiler sorunu var.
Zira ülkemiz, dünyada terörün en acımasızını yaşayan tek ülke. Terör örgütlerine dünyada bu kadar çok zayiat veren ikinci bir ülke neredeyse yok…
On binlerce asker, sivil hatta kundaktaki bebekleri dahil tam 45 bin insanının ocağına ateş düşüren teröre karşı bu ülke, bu günlerde maalesef muhalefet partileri perspektifinden bir sınav veriyor.
Dünyada, terörle iç içe olup da teröre bu kadar çok alan açan veya açma çabası içinde olan başka bir ülke muhalefeti olduğunu görmedim.
Aslında bunun ne tehlikeli bir çaba olduğunu ‘’terör siyasetini’’ meşrulaştırmanın politik zemini enfekte ederken bir zaman sonra bu çabanın ‘’siyasal zihinlerdeki meşruiyet algısı’’üzerindensiyasette terör algısını ‘’olağanlaştırabileceğini’’öngörememek ya mental tutulumlayada açık ve planlı bir kurgunun ‘’siyasal hedefler uğruna feda edilmesiyle…’’açıklanabilir.
Açıkça terör örgütüyle bağını inkâr etmeyen bunu her fırsatta vurgulayan uzantı siyasal partinin, bu çabalarını görmezden gelenmuhalefetin ‘’kendi meşruiyetleri gölgesinde’’ bu siyasal hedefleri meşrulaştırma çabaları siyasetin nereden nerelere geldiğinin bilinmesi bakımından önemlidir.
Özellikle ve ısrarla söylüyorum bu ülkenin kurucu unsuru olduğunu iddia eden bunu her fırsatta hatırlatan ana muhalefetinbu ülkenin ‘’ millet,bayrak ve özellikle vatan’’ gibi kurucu değerlerini dinamitleme çabalarını görmezden gelmek bir yana siyasal zemini bu ve benzeri terör menşeili siyasal anlayışlara dar etmemesi manidar değil mi?
Misal, İspanya’daki ETA terör örgütünün uzantısı Batasuna partisinin, ETA terörünü kınamadığı için kapatıldığını ve bu terör menşeili partinin AİHM’e yapılan itirazlarının AİHM tarafından reddedildiğiniterörle iltisaklı bu partinin kapatılmasını yerinde bulduğunu hatırlatmaya gerek yok sanırım...
Dünyada ileri demokraside olsa hiçbir ülke yoktur ki herhangi bir terör örgütüyle bağlantısı olup da onun siyasal zeminde yaşamasınaizin versin veya siyasal zemini zehirlemesine veya enfekte çabalarına alan açsın...
Asıl garibime giden nedir biliyor musunuz?
CHP kuruluş felsefesinden uzaklaştı da kendini milliyetçi sayan ittifakın sağ tandanslı milliyetçi,muhafazakârdiğer bileşenlerinin oy devşirme uğruna buna üç maymunu oynaması,HDP gibi uzantı bir partinin her fırsatta vokalistliğini yapan ana muhalefetin bazı siyasetçilerinin 14 Mayıs için kurguladıkları bu maskeli balo partisinde ana muhalefetin külkedileri olarak bu maskeli baloya alan açmasıdır.
Buuzantı partinin,ne yapılırsa yapılsın biz terörle olan bağımızı reddetmiyoruz,‘’ bizi bu şekilde kabul etmek zorundasınız’’ dayatması karşısında ‘’zaman içinde siyasal sistemin meşru bir parçası olabilir’’ aldatmacasınabu kadar müsamaha gösterilmesi bu gafletin gelecekte ülkenin bütünlüğü sorgulamasınaalan açmahedeflerini olağanlaştırma,olgunlaştırma meşruiyet kazandırma çabaları olarak anlamak gerekmiyor mu?
Bu asit üreten oluşumun amacını biz mi yanlış algılıyoruz? Yoksa paranoyak olarak biz de mi bir sorun var?
Kendini akıllı sanan muhalefetin ortak sorunu‘’ Erdoğan’’ düşmanlığı üzerinden kendi siyasal hedefleri uğruna HDP’yi kullandığını zannetmesidir. HDP’yi kullandıklarını zanneden 6’lı masanın ise bu ülkenin üniter yapısını sorgulatmak vatan, bayrak gibi ortak değerlerini ileride şahit olacağımız gelişmelere peşkeş çekmesidir.
HDP’nin ‘’ortaya karışık’’ siyaset üreterek terör bağıyla ilgili illegal çabalarını legalizeetme gayreti açık ve ortada iken, bu siyaset karşısında 6’lı masanın net tavır alıp‘’terör örgütüne mesafeli olmazsanız bizde artık size mesafeli olmak zorundayız ‘’demesinimillet olarak beklemek hakkımız değil mi?
Yapamazlar. Zira ‘’siyasal hesap;vatan, millet, bayrak’’gibi bu milletin ortak değerlerinin kat ve kat üzerinde…
Geldiğimiz noktada görünen o ki Millet İttifakı’nın adayı Sn. Kılıçdaroğlu, sadece 6’lı masanın değil yedinci ortak olarak masanın gölge ortağı HDP’nin ve dolayısıyla Kandil’in de adayı…
Buradan Millet İttifakı’nasesleniyorum.
Siyasal çıkarlar uğruna ülkenizi feda etmeyin! HDP ile yaptığınız gizli pazarlıklarla ülkenizi Kandil’e peşkeş çekmeyin! Zira bu gafletinizin bu ülkeye bu ülkenin üniter yapısına buülkenin geleceğine telafisi olmayacak tahribatlar vereceğini unutmayın!
Her fırsatta ağzınıza siyaseten de olsa pelesenk ettiğiniz ‘’ MİLLİ SİYASETE’’dönün!