Bulgaristan Türküyüm, yirmi Ocak 1978 yılında karlı-fırtınalı bir günde Balkan dağları eteklerinde bulunan Şumnu (Şumen) iline bağlı Abdurahmanlar (Kraygortsi) köyünden serbest göçmen olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ailece geldik ve güzelim Mersin’e yerleştik. İleriki bir zamanda İşçi Bulma Kurumu vasıtasıyla bir Devlet dairesine işçi statüsünde işe alındım ve bir fiil kırk bir sene çalıştıktan sonra kendi isteğimle emekli oldum.
İşimin dışında bir hobi olarak önce şiir üzerinde çalışmalarım orta okul yıllarıma kadar geri gider ve sonra deneme ile hikaye gibi edebi yazıları yazmaya başladım. Köşe yazarlığına 1998 yılında Mersin “İstikbal” gazetesinde Bulgaristan Türkünün acılı dramlarını anlatan seri yazılarım “Deliormanlı Muallimin Öyküsü” başlığı altında yayına girmiştir. “ÖZGÜRCE” köşemde çocukluğumdan beri gazeteciliğe karşı olan sevgim gerçekleşmişti. “Gazeteci olunmaz – Gazeteci doğulur” diye bir deyim var. Bu yüce meslek önce aşk ister, sevgi ister ve çok çok çalışmak ön planda gelir.
“Gazeteci Olmak” kitabı Sayın Yasin ABACI kardeşimin ilk kitabıdır. Kitap Mart 2016 yılında Mavi Mersin Ofset tarafından; Camişerif Mh. 5217 sk. No: 24/B – Akdeniz/ Mersin de baskı yapılmıştır. Bilgi için 0 530 128 29 88 Nolu telefona başvurabilirsiniz.
Yasin ABACI kardeşimle “İSTİKBAL” gazetesinde tanıştık. Bendeniz mesleğin alaylısıydım kendisi ise mekteplisiydi. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Van Meslek Yüksekokulu’nun Radyo- Televizyon Tekniği bölümünden mezun olmuştu. Bu özelliğinden dolayı kendisine aktif görevler verilmişti daha o zamanlar. Kısa bir zaman sonra da Haber Müdürü görevine getirildi. İnsana karşı son derece dikkat eden, samimiyeti ve dürüst kişiliği dikkatimi çekmişti. Bu vasıfları onu gün gelince Toroslar Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nde göreve başlaması için yeterliydi. Öyle de oldu…
Kitabı severek okudum, çok başarılı buldum. Kendisini kutluyorum ve başarılarının devamını diliyorum. ÖNSÖZ’DE: Toplumda yaşanan olayları tüm gerçekliğiyle aktaran kimseye; gazeteci denir. İlkeli ve dürüst olabilmektir gazetecilik. Olayı; kendince yorumlamadan, sadece aldığı bilgiler ve yaptığı araştırmalar sonucunda, okurlarına ulaştıran kimsedir gazeteci. Gazeteci; kalemini doğru kullandığı sürece gazetecidir, aksi takdirde tanım gazetecilikten çıkar ve kalemşörlüğe dönüşür…demişler. Ben şahsen bu görüşlerine katılıyorum…
Şahsıma imzalayıp verdiği kitabın ilk sayfasında: Değerli meslektaşım ve abim Eşref ÖZGÜR’E kitabıma sunduğu katkılardan dolayı çok teşekkür ederim. / imza ve tarih/ atılmış.
Ayrıca GÜN GELİNCE hikaye kitabımın dizgisini de 2001 yılında Yasin ABACI kardeşim yapmıştır. Ellerine sağlık diler, nice nice başarılar dileklerimle, mesleğinde uğurlar olsun, son sözüm olsun !..
Esen kalın.