Tapu ve Kadastro Teşkilatı sıradanlık olgusunu, sıra dışılık olgusuna yani sıra dışılığa taşıyan kurum olma özelliğini sürdürürken yeni uygulamalarıyla bunu fazlasıyla ispatlıyor.
“Rekonstrüksiyon” adı verilen kapasite yeniden inşa sürecine şöyle bir göz atıldığında olmaz denileni oldurduğuna şahit oluyoruz bu teşkilatın. Fazla değil 10 yıl önce hayal dahi edemeyeceğimiz şeyleri bugün bir avuç bilişim uzmanı olmaz, yapılamaz denileni maharetli elleriyle adeta ete kemiğe büründürüyor, insanı hayal aleminin ötesine geçirtebiliyorlar.
Biliyor musunuz bilmiyorum ama önümüzdeki günlerde tapu işlemlerinde önemli bir dönüşüme daha tanıklık edeceğiz.
İşlemin adı, “yurt dışı tapu işlemleri”
Bundan önceki uygulamalarda işlemin tarafları aynı Tapu Müdürlüğüne müracaat ederek farklı il ve ilçelerdeki taşınmazlarını taşınmazın bulunduğu tapu dairesinden yetkiyle satabiliyor veya belli tasarruflar yapabiliyordu.
Kurumun son kapasite inşası “E-MAJÖR YETKİ” ile yetkili işlem karakteri daha da ileriye taşınıp ülke sınırlarını aşan bir aşamaya evrilirken buradan Tapu Müdürlüklerinin 1 Ocak 2020’den itibaren bunu daha da geliştirip iller hatta yurt dışı düzeye taşıdığı yeni bir durumla karşı karşıya kalacağımızı anlatmaya çalışıyorum.
Yeni uygulamanın özeti kısaca şu; eskiden gerek il içi gerekse il dışı işlemlerinde işlem tarafları edinilen yetki çerçevesinde hazırlanan sözleşmeye aynı Tapu Müdürlüğünde olmak kaydıyla birlikte imza atmak zorundaydılar. Yeni uygulama ise aynı il içerisinde olmamak kaydıyla farklı illerde veya yurt dışında olan işlem taraflarının bir araya gelmeden ayrı ayrı tapu birimlerinden işlemlerini sonuçlandırabilme hak ve yetkisine sahip olabilmeleridir.
Örneğin, Almanya’da yaşayan bir vatandaşımız Mersin Toroslar’daki herhangi bir taşınmazını satmak için Almanya’daki herhangi bir Konsolosluk tapu birimine başvurarak alıcısı Toroslar veya başka bir tapu biriminde olan bir veya birden çok vatandaşımıza Toroslar Tapu Müdürlüğünden yetki alınarak başvuru yapılan yurt dışı biriminde resmi senet üzerinden işlem hazırlanıyor. İşlem hazırlandıktan sonra Konsolosluk tapu biriminde görevli tapu memuru kamera önünde başvuru sahibinin imzasını alıyor ve sonra resmi senet sözleşmesini Toroslar Tapu Müdürlüğüne alıcısına imzalatmak için elektronik ortamda gönderiyor. Alıcının da resmi senet sözleşmesini imzalamasından sonra resmi senet sözleşmesi tekrar elektronik ortamda başvuru yapılan yurt dışı birimine gönderilerek burada yevmiye sayısı alınıyor ve işlemin alıcı-satıcı ve resmi senet sözleşme tarafı bitiriliyor. Bundan sonrası artık Tapu Müdürlüklerinin kendi iç prosedürüne kalıyor.
uygulamanın birebir aynısı il dışı örneğin, Mersin-Ankara gibi yetkili tapu işlemlerinde de realize edilebiliyor.
Şu an için “satış, bağış, trampa ve satış-ipotek” için öngörülen düzenleme ileride başka tapu işlemlerini de içine alarak yaygınlaştırılabilir.
Kurumun bu olağanüstü çabasıyla geleceği örtüştürdüğümüzde evren kendi dönüşümünü yaşarken devletler gibi kurumlarında küresel düzeni hep izlemek zorunda olduğu gibi her inovasyonu dikkate almalı pozisyonunu her daim yeniden güncellemelidir. Çünkü küresel evrimleşmeyi sahiplenebilme ancak “değişimin peşinden koşarak değil, önüne geçilerek, önü çevrilerek” yakalanabilir.
Ve yine unutmayalım ki; vasatlıkla, mükemmellik yakalanamayacağı gibi sıradanlıkla da sıra dışılık oluşturamazsınız!
Bu gün Tapu ve Kadastro Teşkilatının başarısı; sıradanlığı, vasatlığı aşağılarken sıra dışılığı baş tacı yapıyor olmasındandır.
Hayalim, sadece Tapu ve Kadastro Teşkilatının değil tüm kurumlarımızın devletiyle, milletiyle birlikte 21.yy.’ın dayattığı bu rekabette niceliğe dayalı soyutluğu değil, niteliğe dayalı somutluğu çerçeveleyip, çevreleyecek alanlara kodlanırken, bir az geç kalınmış da olsa mücadele rezervi ile “geleceğe cüret etmeye” lider ülke büyük millet olma iddiasını devam ettirmesidir.
Kurumsal inovasyonda olağanüstü başarılara imza atan bu kadim teşkilatın, kurum çalışanı inovasyonunuda dikkate alarak daha majör beklentilerle bu başarısını kutluyorum.