Veda diyorum bu ayrılışa ben...
Çünkü emeklilik kavramının zihinlerimizdeki hatırlattıkları bana göre değil…
Nedense emeklilik kavramı bana belki bir yaprak dökümünü belki bir hazan mevsiminin kışa mecbur soğuk ikliminin insanın suratına çarpan sert rüzgarlarını anımsatıyor olmasından olsa gerek…
Ben bu ayrılışa veda diyorum…
Ve vedalar hüzünlü olur…
Şairin ifadesiyle; Veda, bir ayrılık değil,
Veda; zaman ve mekan içinde yeni bir yol, yeni bir başlangıç,
Veda; hasret şehrini birbirine bağlayan özlem köprüsü…
Şairin ifade ettiği gibi bu yeni güzergah belki benim için yeni bir yol, belki de yeni bir başlangıç olacak…
İtiraf etmeliyim… Aslında hiç memur olmak istemedim…
Hep bir iş sahibi bir ticaret erbabı olmayı düşündüm.
Ancak seçimini yapamadığınız hayatta koşullar başka başka alanlara savurur sizi…
Emeklilikten bahsettiğimde dostlar soruyor: “Yahu daha erken değil mi?”
Bende cevaben: “Her ne yaparsanız yapın yaptığınız işi tadında bırakın” diyorum.
Hem tapuculuk zor sıkıntılı ve riskli iştir…
Her işin elbette kendine göre bir riski vardır. Ancak tapucular dışında yaptığı işten dolayı emekli olduktan sonra dahi mahkemelerde yargılanan ölmüş olsa dahi çocuğuna, torununa sirayet edip tazminat ödeyen başka bir kurum başka bir memur var mı bunu ben görmedim.
Tapuculukta bu bir klişedir… Mahkemelerde yargılanmayan soruşturma geçirmeyen tapucu, tapucu değildir… İşte böyle bir göreve veda ediyorum.
Size bir sır vereyim mi “ben hiç tapucu olamadım galiba…”
Çünkü ben hiç mahkemelik olmadığım gibi bir soruşturmada geçirmedim.
Tapuculuk bir nevi “kalınlığını bilmediğiniz bir buz tabakası üzerinde yürümek gibidir.”
Nereden geleceğini bilemediğiniz riskin, sürekli demoklesin kılıcı gibi üzerinizde sallandığı, rantın getirdiği çılgınlıkla büyük servet sahiplerine rezidans ve devasa apartman altlığı oluşturmak için gölgelerinin tapu koridorlarını aşındırdığı gözü dönmüş mafyavari kılıklı tiplerin şikayet ve baskılarına direnişle geçen bir mücadeleyi tanımlar tapuculuk…
Hep zorlu bir iş yoğunluğu bazen büyük risklerin gölgesinde bitmeyen asılsız, hukuksuz, altı boş şikayetler…
Bazen sahte düzenlenmiş vekalet ve veraset belgeleri bazen dublör malikler kullanılarak memuru aldatma çabaları kısaca tüm sahtecilikler… Yani ne zaman nereden geleceğini bilemediğiniz tehlikenin ancak sizi işaret ettiğinde parmakla gösterdiğinde saklı olan bir yaşam biçimidir tapuculuk…
Eğer bir tapu çalışanı iseniz her zaman sistematik bir riskin, tehlike sınırında yaşadığınız için hep kontrollü bir kaygının bir parçasısınızdır.
İşte tüm bu koşullar altında memuriyet hayatım boyunca hep ilkeli olmaya hep güçsüzleri ve sıradan vatandaşları korumaya adanmış bir anlayışla görev yapmaya çalışmıştım.
Torosların yol bilmez yöntem bilmez çekingen başı dik onurlu insanlarına bazen pozitif ayrılarak sonuna kadar açılan kapı olmaya çabaladım…
Kurumumda çözümsüzlüğü çözüm olarak görmeyen bir anlayışı parola edinerek insanların Toroslar Tapu Müdürlüğü’nden mutlu ayrılması için gerektiğinde eli taşın altına koyarak gerektiğinde inisiyatif kullanmayı oldukça abarttım…
Değişik katlarda hizmet verilen müdürlüklerdeki işlerini bitirdikten sonra gelmişken “Tapu Müdürümüzün bir çayını içip soluklanalım” dediği Toroslarda gelen dağ köylü insanlarımızın soluklanma yeri oldum…
Yakın bir zamanda Tapu Müdürlüğümüze bir tapu işlemi için gelip bunu yakınen yaşayan eski milletvekili Şefik Zengin’in garip bir tebessümle; “Müdür bey, siz klasik müdürlere pek benzemiyorsunuz. Odanızda sürekli bir insan sirkülasyonu yaşanıyor, üstelik çekinmeden rahatça girip çıkıyorlar.” sözünü hiç unutmuyorum.
Dostlarımın emeklilikten sonra evde oturmayacaksın herhalde sorusuna cevabım şu; benim için hayatımın ikinci süreci başlıyor. Elbette oturmayacağım tecrübe ve birikimimi toprağa gömmeyeceğim. Gerek bir gayrimenkul değerlendirme uzmanı olarak gerekse bir gayrimenkul finans ve yatırım uzmanı olarak bu gayrimenkul piyasasında var olmaya gayret edeceğim. Üstelik bir gazete yazarı olarak alanımı daha da büyülterek bu alanda iddialı olmaya devam edeceğim.
Bugün bu duygular içinde 4 yıldır görev yaptığım Toroslar Tapu Müdürlüğündeki görevime, birlikte çalışmaktan onur ve büyük haz duyduğum fedakar çalışma arkadaşlarıma…
Ve tüm Toroslar halkına veda ediyorum.